İstatikasyon

Oğlum'a Mektuplar-2

5 Aralık 2012 Çarşamba

Merhaba Oğlum,
Allah(c.c.)'ın rahmet,bereketi,selamı ve Şafi isminin hürmetine şifaları seninle olsun. Doğumundan sonra sana yazdığım ikinci mektubumdur. Mektubuma selam ile başlamama alışmış olman lazım lakin şifa dileklerimi merak etmiş olabilirsin.

Geçtiğimiz günlerde Kurban Bayramının birinci günü annen ile sen sıla-i rahim yaparak Dede'nin ve Anneanne'nin ziyaretine gittiniz. Bu gidişiniz hem ziyaret hemde senin sünnet olayını gerçekleştirmek içindir.

Annen çok ısrar etti , illa ''oğlumuzu Sabit Amca sünnet etsin''ve gönlünü incitmeden bir kaç kez ''hayır'' dememe rağmen ısrarlarına dayanamadım ve müsaade ettim. Ve şu an memlekettesiniz. Annen ve aile büyüklerimiz ile birlikte vakit geçiriyorsun. Takriben gidişinizin üzerinden 9 gün geçti. Ben dokuz gündür anne ve sana hasretim ve bu hasretlik 4 gün daha sürecek. Çünkü sen sünnet oldun ve sünnet eden Sabit Amca'nın pansumanlarını düzenli bir şekilde ifa etmesi gerekiyor. Bu pansumanlar bir kaç gün daha sürecek.

Oğlum'a Mektuplar-1

Merhaba Oğlum,
Allah(c.c.)'ın rahmet,bereketi ve selamı üzerine olsun. Sen doğmazdan evvel sana 5 mektup yazmış ve bu mektuplar da az da olsa ahvalimizi , biraz da olsa nasıl bir ailede hayatını idame ettireceğini anlatmıştım. Doğmamış Oğlum'a Mektuplar şükür ve hamd mahiyetli, telkin ve nasihat içerikliydi. Bu hususların dozunu arttırarak devam edeceğimden emin olabilirsin.

Oğlum sen doğalı altı ay oldu... Bu mektupları yazabilmek için neden altı ay beklediğimi de merak edersin diye izah ediyorum. Senin doğumunla birlikte hayatımızda bir çok olumlu ve olumsuz değişiklikler oldu. Geceleri burnunun tıkanıklığından dolayı, doktorların ''gece dikkat edin burnu tıkanırsa nefes alıp almadığını kontrole edin'' uyarısı üzerine yaklaşık olarak 20 gün düzensiz bir uyku hali yaşadık. Annen ve ben neredeyse ''çıt'' sesinde başucunda dikiliveriyorduk.


Bu mektubum da sana Allah Dostlarından bahsetmek istiyorum. Yeryüzünden Alemlerin Rabbi olan Allah'ın dostları ve sevdiği kulları vardır. Bunların En başında ''Habibim'' diyerek hitap ettiği Alemlerin Efendisi , seninde adaşın olan Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed (s.a.v) bulunuyor.

Allah Dostları Allah Resulü'nün yolundan ayrılmayan , ehl-i sünnet , vel cemaat bir yaşam tarzına sahip kişilerdir. Bu Allah Dostları Peygamber Efendimizden sonra gelmiş , Peygamber Efendimize tabii pek sevgili kullardır. Bu Allah Dostlarının görevi irşaddır. İrşad; Hak ve Hakikati anlatmak , doğruya iletmektir. Hakiki ve Kamil insanlara Mürşid denir. Mürşid'e tabii olana Mürid denir.  Mürşid kimseler imanı sağlama,kurtarma ve muhafaza noktasında insanın can simidi gibidir. Ancak bu noktada sahte Mürşidlerden sakınmak gerekir.

Sahte bir Mürşid edinmek demek , imanı muhafaza etmek şöyle dursun , imanın elden çıkıp gitmesidir ki ,  en tehlikelisi de hala iman sahibi olduğunu sanmasıdır. Kimsenin alnında bu gerçek Mürşid , bu sahte Mürşid diye bir yazı yazmaz ancak alametleri vardır.

Sahte Mürşid'i anlamak için sana bir kaç ip ucu vereceğim , ilerleyen hayatında karşına ben Mürşidim diyen birisi çıkarsa bu ölçülerde tartar , hesabını yapar , notunu verirsin.

Sahte bir Mürşid dünyalık kelamı , ahiretlik kelamından çok olandır. Dünyanın parası ve malını diline dolamış birisi gerçek mürşid olamaz.

Peygamber Efendimizin(s.a.v) sünnetine uygun olmayan veya sünneti terk eden davranışlar sergiler.

Bazı hallerde Allah'ın emir ve yasaklarına muhalefet olan söylemlerine rastlarsın.

Bazı duruma,mekana ve zamana göre hükümler verir , bazı Hadis-i Şerifleri inkar eder.

Kendisine Allah tarafından bir yetki verildiğini sık sık tekrar ederek insanlara onaylatmaya çalışır.

Bazı işlerde maddiyatı gündeme getirir. Para ve mal sevgisi açık olmasa da onda görülür.

Bu ve bunun gibi bir çok dine, diyanete, sünnete uymayan sergilenecek ve sergilenmiş tavırlar ile haller sayılabilir. Bizim için Sahte Mürşid'in alametlerinden ziyade Gerçek Mürşid'in alametleri önemlidir.

Gerçek Mürşid'i yalnızca Allah-u Teala Tekaddes Hazretleri bilir ancak Gerçek Mürşid'in alametleri vardır. Bu alametleri barındıran birini bulursan dizinin dibinden ayrılmayasın.

Gerçek Mürşid dünya,para,pul,mal,mülk,makam,mevki gibi dünyalık heva ve heveslerden yüz çevirmiş ahiretin selahiyeti için çalışan ve insanları bu doğrultuda bir araya getirip terbiye etmeye çalışan kişidir.

Tabii olduğu silsilesi geriye doğru takip edildiğinde Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed (s.a.v)'e kadar ulaşır.

Az yer , az uyur , az konuşur ve çok namaz kılar , çok oruç tutar , çok sadaka verir.

İçinde bulunduğu her durumda şükreden ve içinde bulunduğu durumun kendisi için hayırlı olduğunu bilendir.

Dualarını uzun yapar ve etrafındakilerinin ahiretini kurtaracak dualar eder.

İlim,güzel ahlak,ağırbaşlılık ve mütevazi halleri kendisinde bulundurur.

İmam-ı Gazali (k.s.) Gençlere Öğütler risalesinden Gerçek Mürşid'in sıfatları isimli bölümde böyle Allah Dostları için , '' Böyle insanlar kırmızı kükürt gibidir nadiren bulunur. Bulunduğunda uyulması uygundur çünkü o muhteremler Peygamber Efendimiz(s.a.v)'in nurundan bir nurdur'' buyurarak gerçek Mürşid'i tarif ederken uyulmasını tavsiye etmiştir.

İlk uyman gereken kişi şüphesiz ki Rabbimizin Alemlere Rahmet olarak gönderdiği Peygamber Efendimiz(s.a.v)'dir. Sonrasında Allah dostlarından bir Kamil-i Mürşid bularak ona tabii olmaktır. Sürüden ayrılanı kurt kapar misali kendini Allah yolundan gidenlerden , Allah için meclis kuranlardan ayrı tutma. Allah diyenlerle beraber olanlar kazanmış , Allah ile aldatanlarla beraber olanlar kaybetmiştir.

Vatanını,milletini,dinini ve devletini mukaddes sayacak , dualarına Esir Türk kardeşlerimizin özgürlüğüne kavuşmalarını ekleyecek , çalışmalarına bir gün Turan'ın kurulması hedeflerini menzilleyeceksin. Menzil'den ayrılma Oğlum. Hedef dünya da Türk'ün bükülmez bileğiyle İslam'a hizmet etmek , Ahirette Peygamber Efendimiz'in sancağı altında yer almaktır.

Allah yolumuzu açık etsin ve yolumuz üzerinde bize ışık olan , nur saçan Allah dostlarından razı olsun.

Selam ve dua ile...
Baban
Vural Egemen Sarıgöz

Doğmamış Oğlum'a Mektuplar-5

Merhaba Oğlum,
Allah (c.c)’ın rahmeti, bereketi ve selamı üzerine olsun. Bu sana beşinci mektubumdur.

Düşünmek insanın fıtratır ancak düşünmekten ne anladığımız çok mühimdir. Boş düşünmek insana hiç bir şey kazandırmaz. Düşüncesi bile dolu dolu olmalıdır insanın. Bir an boş zamanında dahi olsa boş düşüncelere dalmamalıdır.

Düşünce türleri vardır. Düşünmek bazen bir konu üzerine kafa yormaktır. Bazen sevdiğini düşünmektir. Bazen memleketini , bazen ülkünü düşünmektir.

Düşüncelerin en güzeli tefekkürdür oğlum, tefekkür kelime manası olarak düşünmek olsada bizim dinimizde tefekkür diye bir terim vardır ki bu da Allah’ı düşünmektir. Düşüncelerin en güzeli Allah’ı düşünmektir.

Bir Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz ( ona çokça selam olsun) bir gün ağlamaktadır. Namaz kılarken secdeye vardığında o kadar çok ağladı ki gözyaşlarından sakalları ve seccadesi ıslandı. Onun ağladığını gören Bilal-i Habeş ’’ Geçmiş ve gelecek tüm günahlarınız affedildiği halde sizi böyle ağlatan nedir Ya Rasulallah’’ der.

Kainatın Efendisi ;"Bu gece Yüce Allah bir ayet indirdi. Beni bu ayet ağlatmaktadır" dedi ve ayeti okudu: "Göklerin ve yerin yaratılışında, gecenin ve gündüzün gidip gelişinde elbette aklıselim sahipleri için ibret verici deliller vardır” (Âl-i İmrân, 3/190).

Ondan sonra Resulullah (s.a.s): "Bu ayeti okuyup da üzerinde tefekkürde bulunmayan, düşünmeyen kişilere yazıklar olsun" dedi.

Bu ayette, tefekküre davet edilen akıl sahiplerinin durumunu açıklayan bir sonraki ayetin meâli de şöyledir:

"Onlar ayakta, oturarak ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar, gözlerin ve yerin yaratılışı üzerinde tefekkür ederler (düşünürler). Rabbimiz (derler), bunu boş yere yaratmadın, sen yücesin, bizi ateş azabından koru!.." (Âl-i İmrân, 3/191).

İşte bu yüzden tefekkür et oğlum.
Allah’ı düşün , Allah’ın yarattıklarnı düşün , Allah’ın sonsuz gücünü düşün. Ol deyince olanları düşün. Yarattığı alemi , kainatı düşün. Onun yarattığı kulları düşün. Allah’ı ve onun yarattığı herşeyi sev oğlum. Koca Yunus Emre ’’ Yaradılanı severiz Yaradandan ötürü’’ derken bize bunu anlatmaya çalışmıştır.

Bizim örfümüzde , adetimizde ince düşünmek diye bir tabir vardır. İnce düşünen insanlar başkalarını kırmaz, incitmez. İnce düşünmek , detaylı düşünmek karşındaki insanın yaptığın veya yapacağın bir hareket ile incinip incinmeyeceğini , yanlış anlayıp anlamayacağını hesaplamaktır.

İnce düşünceli ol oğlum. Her şeyi etraflıca düşün , karşındakini kendinden fazla düşünmelisin. Menfaatçi olma , senin en büyük menfaatin insanların güvenini kazanman olsun.

Para kazanmak yetenek değildir , dost kazanmak yetenektir. Para her şekilde kazanılır ancak dost ve itimat kolay kolay herkesin kazanabileceği şeyler değildir.

Ben ömrüm boyunca insanları incitmemeye , onlara verdiğim sözleri tutmaya çalıştım. Ne kadar başarabildim bilemiyorum ancak dostlarımı seviyorum.

Sende dostlarını karşılıksız sev , dostlarının hatalarını görmezden gel. Çünkü Mevlana ’’ Hatasız dost arayan dostsuz kalır’’ demiştir.

Dostunu sev , dostunu Allah için sev. Allah’ın Resulü ile Hz Ebubekir Sıddık’ın dostuluğu gibi dostlukların olsun.

Rabbim seni korusun...

Allah(c.c)’ın rahmeti , bereketi ve selamı üzerine olsun...

Baban...

Vural Egemen SARIGÖZ
10/01/2012

Doğmamış Oğlum’a Mektuplar-4


Merhaba Oğlum,
Allah (c.c)’ın rahmeti , bereketi ve selamı üzerine olsun. Bu sana dördüncü mektubumdur.

Bu mektubumda sana şeytanın hilelerinden bahsetmek istiyorum. Şeytan Rabbimize isyan ettiği günden bu yana insanlığı kötülüğe teşvik edip , onları sapkınlıklarla dolu haller içine sokmaya çalışıyor. Alemleri Yaratan Yüce Mevla’mız Şeytan’a bazı güçler verirken insanoğluna da Şeytanı ve nefsini terbiye edecek , onlarla mücadele edecek güçler vermiştir.

Dua müminin silahıdır. Duasız mümin silahsız savaşçı gibidir. Düşmanımız bellidir , düşmanımız şeytan , düşmanımız nefsimizdir. Şeytan türlü türlü kötülükleri bizlere güzel gösterir ve gözümüzü kamaştırarak kötülüklere sevk eder.

İnsanın şeytandan korunabilmesi için , salih bir imana sahip olmalı ve imanının gereği olan ibadetlerini yapmalıdır ki şeytan yakınından dahi geçemesin. Şeytanı alt etmenin en başında ’’Bismillah ’’ gelir. ’’ Euzu billahimineşşeytanirracim , bismillahirrahmanirrahim’’ diyen bir müslüman şeytanı derhal yanından def eder.

’’Bismillah her hayrın başıdır’’ Besmelesiz yemek yenmez , yataktan kalkılmaz bundan gayrı dahi besmelesiz hiç bir işe başlamaz.

Şeytan’ın hilelerini biliyoruz , çalışma yönetimini biliyoruz , insanları nasıl kandırdığını , nasıl kötü yolları iyi gösterdiğini biliyoruz.

Bak Oğlum , insan bilmediği şeyden korkar..

Karanlığı bilmezsen karanlıktan korkarsın , cinleri bilmezsen cinden korkarsın , insanları bilmezsen insanlardan korkarsın , şeytanı bilmezsen şeytandan korkar ve onu alt edip yenemezsin.

Şeytan’ın hilelerini bize Peygamber Efendimiz Aleyhissalatü Vesselam Muhiddiyn Arabi’nin ’’ Şeytanın Hileleri’’ isimli kitapçığı okuyarak şeytanın insanları hangi yollarlar kandırdığını , hangi tür insanların şeytan dostu olduğunu görürsün.

Şeytan insanı kandırmak için her türlü yolu dener ve imanı zayıf olan kulları kandırarak emeline ulaşır.

Şeytan’a uyma Oğlum , şeytan seni kandırmasın , imanını sağlam tut ki sana ilişemesin. Bir günaha düşmemek için Hakk’ın ipine sarıl. Namazlarını kıl , ibadetlerini yap. Namazını cehennemden korktuğun için veyahut cenneti arzuladığın için değil , Allah’ın rızası için , Allah’ı sevdiğin için kıl , cehennem ile nefsini korkut , cennet ile imanını sevindir. Yasaklar insan içindir. Yasakları çiğnenmek için diyenlere kulak asmayasın. Rabbimiz bizim için kötü olanları yasaklamıştır. Yasakladığı her şey insana zararlıdır.

Bir gün günaha düşersen tövbe et. Şüphesiz ki Allah samimi tövbeleri kabul eder. İşlediğin bir günah varsa ondan duyduğun pişmanlıkla Allah’a yalvar ve tövbe et. Çünkü tövbe eden insan hiç günah işlememiş gibidir.

Günah ruhun kiridir , tövbe de ruhu temizleyen ciladır. O halde bol bol tövbe et ve tövbelerin samimi ol. Allahu Teala Tahrim Suresi 8. Ayette ’’ “Ey inananlar, tövbe- i nasûh ile Allah’a tövbe ediniz. Umulur ki Rabbiniz, kötülüklerinizi örtüp temizler ve sizi içinden ırmaklar akan Cennetlere yerleştirir…” buyurmaktadır.

Nasuh tövbe samimi tövbedir.

Kulun tövbe etmesi Allah’ı sevindirir bunu da Peygamberimiz şöyle tarif eder ’’ Devesini kaybedip tekrar bulan kişiden daha fazla sevinir’’ demiştir.

Allah tövbe edenleri sever. Tövbelerinde samimi ol , hiç günah işlemediğini düşünsen dahi sık sık tövbe et.

Allah(c.c) seni Hak yolundan, Hakikat yolundan ayırmasın. Sana ve bizlere mağrifet ile merhamet eylesin.

Allah’a emanet ol.

Baban

09/10/2011

Vural Egemen SARIGÖZ

Doğmamış Oğlum'a Mektuplar-3


Merhaba Oğlum,
Allah(c.c)’ın rahmeti,bereketi ve selamı üzerine olsun.Bu sana üçüncü mektubumdur.

Oğlum, dün bütün gün sesli anlatımlar ile alemlere rahmet olan , dünyanın ve ahiretin tek sultanı olan Peygamber Efendimiz(s.a.v)’in baştan sonra hayatını dinledim.

Yeryüzünde ondan daha güzel, ondan daha başarılı ve ondan daha çok sevilen birisi yoktur.
Biz peygamber efendimizin sevgisi ile imanımızı tamamlıyor ve onu sevdikçe imanımızı tazeliyoruz.

Sende Allah(c.c)’ın izniyle onu bizim gibi seveceksin. Biz seni Allah ve Resulü için seviyoruz.
Allah’ın Resulünü anandan , babadan ve sahip olduğun herşeyden hatta ve hatta canından daha çok sevmelisin çünkü Rahmet Peygamberimiz ’ Sizden birisi beni , babasından,evladından ve tüm insanlardan daha çok sevmedikçe iman etmiş sayılmaz’ buyuruyor. Peygamberimizi benden , annenden daha çok sev oğlum , sev ki imanını tamamlayabilesin.

Allah’ın Resulü Merhamet Peygamberimiz Hz.Muhammed (s.a.v) bizim için , bu devirde yaşayanlar için ’KARDEŞLERİM’ diyor. ’

Bir gün Peygamber Efendimiz Ashabıyla otururken ’ Kardeşlerime kavuşmayı arzuladım’ der.

Sahabe sorar ’Ya Resulallah biz senin kardeşlerin değil miyiz’
’ Hayır siz benim ashabım , yani arkadaşlarımsınız , beni görmeden beni seven ve bu sevgisinde samimi olanlar benim kardeşlerimdir ve bu kimler makamı yüksek kimselerdir’ der.

Makamını bil oğlum , Allah’ın resulünü sev onu o kadar çok sev ki onun kardeşi olma şerefine yükselebilesin.

Biz Resulallah’ın kardeşleriyiz ,
Hz.Peygamberimiz bir gün Hz.Ebubekir’e ’ Kardeşlerim seni beni sevdiğin için sevecekler , sende onların gönlünde tahtını bulacaksın , o halde sende onları sev’ diyerek buyurdular.

Biz on sekiz bin alemin Peygamberi olan Hz.Muhammed (S.a.v) Efendimizin kardeşleriyiz çünkü , bir gün kabir ziyareti yaparken ölülere seslenerek ’ Kardeşlerimi çok özledim , onları göresim geldi ’ dediğinde yanında bulunan sahabeleri ’onlar kimdir’ diye sordular , Kainatin Efendisi (s.a.v) ’ Onlar henüz gelmiş değiller ama gelecekler’ diye buyurdu.

Onun herşeyiyle bize örnek olduğunu ve tek önderimiz ve rehberimiz olduğunu unutma. Peygamberimizin sünneti ile yaşayacaksın. Onun sünneti senin hayatını kolaylaştıracak ve ahiretteki makamını belirleyecektir.

Onun attığı her adım dahi sana rehber ve ışık olmalıdır. Hayatını Peygambersiz ve Peygamberden habersiz yaşayanlardan olma , Onu sev ve onun sünnetine sarıl. Mucizelerini oku , hayatını özümse , çektiği çileleri düşün.

Allah’ın sevgilisi bizimde sevgilmizdir.

Onun ahlakından daha yüksek ahlaklı ve ondan daha güzel olan yoktur.

Hepimiz onun yüzü suyu hürmetine yaratıldık. Onun için yaratılıp , onun sayesinde nefesimizi alıp verebiliyorsak onu herşeyden ve herkesten daha çok sevmeliyiz.

Allah dostlarını da sev oğlum. Allah dostları peygamberin sünnetine uygun yaşayıp , Allah’a kulluk vazifelerini aksatmayanlardır.

Allah dostları seni Resulümüze , Resulümüzde seni Allah’a götürür. Ona giden yol ne mübarek bir yoldur.

Annen her gün senin hayalinle uyuyup , senin hayalinle uyanıyor keza bende öyle…

Seni biran önce görmek için sabırsızlanıyoruz.

Sende baban gibi , annen gibi koyu bir beşiktaşlı olacaksın. Baban kartal , annen kartaliçe , sende yavru kartal olacaksın. Biz takımımızı dahi bir başka severiz , onu iyi günde kötü günden yalnız bırakmayız. Futbol senin için sadece bir eğlence aracı olmalıdır. Taraftarlığı holiganlık ve magandalık ile karıştıranlar futbolun zevkini anlayamazlar. Şimdi annen ile izlediğimiz beşiktaş maçlarını Allah nasip ederse üçümüz izleyeceğiz. Her geçen gün taraftar kitlemiz artıyor

Adını Muhammed koyacağımızı daha önceki mektuplarımda söylemiştim aslında eksik söyledim. Adın Egehan Muhammed olacak. Adını neden Muhammed koyacağımızı zaten biliyorsun , Egehan ismine gelince madem ki sen annen ile benden ortak bir parçasın o halde isminde de ikimizden bir şeyler olmalıydı. O sebepten babanın adı olan Egemen isminden EGE’yi , annenin Aslıhan isminden de HAN’ı alarak sana EGEHAN ismini vermeyi uygun gördük. Evladına güzel isim koymak ailesinin sorumluluklarındandır. Bizde sana güzel,ailemize,örfümüze, adetimize, dinimize uygun bir isim koyduğumuzu düşünüyorum.

Allah(c.c) isminle , ismine uygun bir hayat sürmeni nasip etsin.

Annen her sabah yumurta yiyor , akşamları bir bardak süt içiyor. Ben biliyorum biz annen ile daha sevgiliyken yumurtayı ve sütü sevmezdi. Ne yaparsın işte anne yüreği sen vitaminlerden eksik kalmayasın diye sevmediği şeyleri dahi yemeye gayret ediyor. Bu aralar biraz kilolarına takılıyor ama sonrada ’ olsun be oğlumuz olacak’ diyor. Şimdiden doğum sonrası kiloları nasıl vereceğini düşünüyor.

Senin ardından koştururken böyle bir sıkıntısı olacağını sanmıyorum.

Allah(c.c.)’a emanet ol oğlum.

Baban…

06/01/2011

Doğmamış Oğlum'a Mektuplar-2

Merhaba Oğlum,
Allah(c.c)’ın rahmeti,bereketi ve selamı üzerine olsun…
Bu sana ikinci mektubumdur.Varlığını fiziksel manada her geçen gün daha çok hissediyoruz. Gökleri ve yerleri donatarak dolduran Rabbimize hamdolsun ki sağlığın ve sıhhatin yerinde , ziyadesiyle elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz.

Seninle birlikte bilmediğimiz bir çok şeyi öğrendik. Annen ile kurduğumuz sevgi bağının göbeğine seni koyduk ve bize inanılmaz bir mutluluk veriyor. Artık herşeyinle seni konuşuyoruz. Mesela her gün üzerine dualar okuyorum. Eskiden büyükler öyle derdi. ’’Anne karnında ki bebeğe ne kadar dua okunursa o kadar feyzli o kadar bereketli olur’’ derlerdi.

Her gün fatihalarla, ayet-el kürsülerle büyütüyoruz seni.

Allah(c.c) bize nefes verdiği sürece senin vatana, millete , dine ve devlete faydalı bir birey olman için çalışacağız.

Allah’ını , kitabını, dinini bilecek , Peygamberin yolunda ilerleyecek ve vatanı canından aziz bileceksin.

Vatan sevgisi imandandır hadis-i şerifine uygun bir düstur ile yetişmen için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalşıyoruz.

Allah(c.c) kullarını her dem imtihan ediyor. Canım ülkemiz zor günler geçiriyor. 2011 yılını neredeyse kötü bir yıl edeceğiz. Nitekim de öyle oldu sanırım.

Yüzlerce şehit verdik , terör belası yakamızı bıramıyor , Van ilimide vatandaşlarımız depremle sarsıldı, hayatlarını kaybettiler , sınırdan girmeye çalışan teröristlere şimdi neredeyse mazlum yaftası giydirip şehitlik mertebesi verecekler. Ordumuz Irak sınırından Türkiye’ye girmekte olan bir grubu uçakla bombaladı. Ölen 35 kişinin masum vatandaş olduğunu söylediler hatta devletimiz ölenlerin ailelerine 20 bin lira gibi bir tazminat parası ödeyecek. Halbuki o ölenlerden bazıları ölmeden bir süre önce üzerilerinde Apo tişörtleri ile resim çektirmişler. Acaba o giriş yapanlar öldürülmeseydi de o gün 30 askerimiz şehit edilseydi ne diyeceklerdi?

Diyecekleri belli , istihbarat zaafiyeti , nerde bu devlet diyeceklerdi ancak bilinen bir gerçek var ki toprağa düşen hiç bir şehidimiz için öldürülen bu 35 kişi kadar feryat edilmedi.

Oğlum ,Allah(c.c) nasip ederse babamın gönlüme işlediği Allah ve vatan sevgisini ben de senin küçücük yüreğine nakış nakış işleyeceğim. Dualarla büyüyecek , Allah dostlarının ve atalarının hikayeleriyle besleneceksin.

Sende ataların gibi , deden gibi , baban gibi Allah’a , Kurana , vatana, bayrağa ve silaha yemin edecek , şehitlerini , gazilerini emin edeceksin.

Büyük Turan’ın hayalini biz kuruyoruz inşallah-u teala sizler, o Turan’ı göreceksiniz.

Osmanlı ecdadımızın , Mustafa Kemal Paşa’mızın , Hiseyin Nihal Atsız’ın , Ziya Gökalp’in , Alparslan Türkeş’in ve daha bir çok Türk milliyetçisi vatan evladının mefkuresi olan Tüm Türklerin tek çatı altında toplanma hayalini , Turan ülküsünü sen de yaşayacaksın.

Oğlum , bizim davamız Allah davası , bizim kavgamız Peygamber kavgası , Biz Türk-İslam Ülküsüne gönül vermiş milyonlardan sadece bir kaçıyız.

Atarlarımız , dedelerimiz tarih boyunca İslam’ın bayraktarlığını yaptılar. Bu gün hala Türk ve İslam dünyasının umudu Türkiye’dir.

Bir gün hayalini kurduğumuz Turan Devletini göreceğiz. Biz göremezsek evlatlarımız, torunlarımız , gelecek nesillerimiz görecek.

Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi ’’ Bir gün tüm Türkler Çin Seddi’nde buluşacağız’’…

Biz küçükken , Vey ırmağında abdest alacağımızı , Ötüken ormanının derinliklerinde müezzin ’’Esselatü Hayrül Minen Nevm’’ diyecek ve  sabah namazımızı Turan ilinde kılacağımızı hayal ederdik. Allah(c.c) nasip ederse bu hayalimizi, sen ve senin akranların olan Türk Gençleri bizim mukaddes hayallarimizi gerçekleştireceksiniz.

Oğlum , biz bu ülkenin teminatı , bu vatanın gözü kara sevdalılarıyız. Allah azizdir , rahmandır , rahimdir onu bu sıfatları ile tesbih et. Vatan müdaafasını ilk vazife bil.

Tek sığınağımız Rezzâk olan Rabbimizdir. Yaşayabileceğimiz tek yer bu cennet vatanımızdır.

Allah’a ve vatana karşı sorumlukluklarımız vardır. Unutma bu dünyaya Allah’ın izniyle onu ibadet ve kulluk için geliyorsun.

Allah(c.c) Yüce kitabmız Kur’an-ı Kerim’de ’’ ben cinleri ve insanları bana kulluk etsinler diye yarattım’’ diyor. O yaratıcıdır, istediği şey için ’ OL ’ demesi yeterlidir. Sana da ’’ OL ’’ dedi ve oldun. Allah(c.c) sana bahşettiği ve bundan sonra bahşedeceği nefes için ibadet ve şükür edeceksin.

Sen Allah’ı bulacaksın zira Allah dostlarından birisi ’’ Allah’ı bulan neyi kaybeder , Allah’ı kaybeden neyi bulur’’ diyerek önemli bir noktayı vurguluyor.

Artık annene rahatsızlıklar vermeye başladın. Sanırım ufak ufak tekmeliyorsun ama anne yüreği işte o tekmelerine dahi sevinebiliyor.

Her akşam işten eve geldiğimde annen heyecanla tüm gün senin yaptıklarını anlatıyor. Bazen de latife ediyor. ’’Senin gibi çok hareketli yerinde duramıyor’’ diyor.

Annen kime benzeyecek diye meraklanıp duruyor. Ben yüzünün kime benzeyeceğinden ziyade nasıl bir edep ve terbiye üzerine oturacaksın onu merak ediyorum.

Babaannen ve anneannen senin için bir sürü şeyler alıyorlar yapıyorlar , örüyorlar. Yalnızca annen ve baban olarak biz değil , herkes heyecanla seni bekliyor.

Allah(c.c)’ın rahmeti,bereketi ve selamı üzerine olsun…

Baban…
05/01/2012

Doğmamış Oğlum'a Mektuplar-1



Merhaba oğlum,
Allah(c.c)’ın rahmet, bereketi ve selamı üzerine olsun. Bu sana ilk mektubum , istedim ki halet-i ruhiyemde vuku bulan hislerimi hisset. Varlığını öğrendiğimiz günden bu güne kadar ve son nefesimizi verip , ruhumuzu teslim edinceye kadar seni bize armağan eden Alemlerin Rabbine şükredeceğiz.

İnsanların niyeti iyi olursa , akibeti de iyi oluyor. Biz annenle birlikte her zaman niyetimizi iyi ve salih tuttuk. Allah’a sığındık ve sadece onu tefekkür ettik. Bir müslüman nasıl yaşamalı ona gayret ediyoruz. Bizleri Yaradan’ın emir ve yasaklarına , onun Sevgilisi ve Peygamberi’nin sünnetine uygun bir hayat geçirmek için elimizden geleni yapıyoruz.

Sen henüz annenin karnındasın , bilim şu an dışarıdan gelen tüm sesleri duyduğunu hatta tepki verdiğini söylüyor.

Annen edepli olasın diye her gün Yusuf suresi ile Meryem suresini dinletiyor sana , ben her gün en az bir Allah dostundan bahsediyorum sana…

Sende bizimle birlikte namazlarımıza eşlik ediyorsun. Ben önde , annenle sen arkada Allah’a kulluk görevimizi yerine getiriyoruz. Annen sana rahatsızlık vermemek için sandalyede kılıyor namazını , Allah’ın merhameti ve şefkati yanında bizim yani annen ve baban olarak sana göstereceğimiz merhamet yada şefkat’in esamesi okunamaz ama biz seni Allah için , biz seni Yaradan aşkı için çok seviyoruz.

Artık sohbetlerimiz sensin, muhabbet ağına seni koyduk , gönlümüzün evimizin neşesi oldun daha sen teşrif etmeden huzurun ve sevgin evimize teşrif etti.

Her geçen gün vakt-i zamanın yaklaşmakta , yaklaştıkça bizi heyecanın sarmakta…

Hep seni nasıl yetiştirmemiz gerektiğini, seni hangi şerh üzerine eğitmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Allah(c.c) nasip ederse annen ile ben eğitimin ile hep alakadar olup salih bir birey olabilmen için elimizden geleni yapacağız. Dini ve ilm-i hâl bilgilerini ,abdestini,namazını ve diğer ibadetlerini en düzgün ve doğru şekilde öğreneceksin. Önce Allah(c.c)’a kulluk görevinin ehemmiyetini bilmelisin ki daha sonra annene,babana, vatanına, milletine, dinine ve devletine karşı görevlerini bilesin.

Çok sıkıntılı günlerimiz oldu, annen ile bir araya gelmemiz hususunda önümüze çıkan engeller oldu. Ancak biz yalnızca Rabbimize sığınıp ondan yardım diledik. Hamdolsun ’’O’’ bize kolaylıklar gösterdi , ’’O’’ bize dayanma ve sabır gücü verdi. Allah(c.c) Bakara Suresi 153.Ayette ’’Ey iman edenler! Sabır ve namazla yardım isteyin. Şüphe yok ki Allah, sabredenlerle beraberdir.’’ buyuruyor. Biz bu ayetin ışığında Mevlamıza sığındık ve Hamdolsun Mevlamız bize sahip çıkarak muradımıza erdirdi.

Allah(c.c) ne güzel sığınaktır , ’’O’’ ne güzel vekildir. Biz her işimizde ona sığınıp , her halimizde onu vekil biliyoruz.

Adını ’’MUHAMMED’’ koyacağız , çünkü kutsi hadiste Allahü teâlâ buyurur ki: ’’İsmi, Ahmed, Muhammed, Mahmud gibi Habibimin isminden olan mümine azap etmekten haya ederim.’’

Adını Muhammed koyacağız, Peygamberimizin Şefaatine mashar olup , mahşer yerinde adı Muhammed olanlarla ayrı yer tutasın diye… İbn-i Abbas Hazretleri ’’ Kıyamette , adı Muhammed olan müminler gelsin , denilir ve cennete götürülür’’ diyor.

Adını Muhammed koyacağız ve adına uygun bir şekilde yetişmen için elimizden geleni yapacağız.

Oğlum , dünya yeri yalancıdır , bizleri boş işlerle oyalar durur. Asıl dünya hayatı ahirettir. Bizler ahiret için çalışıp , birikimizi ahiret için apmalıyız. Ne demiş Allah Dostları ’’ Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için , yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışın’’ Biz de bu düstur üzerine yaşamımızı sürdürüyoruz.

Geçen akşam annenle birlikte otururken muhabbetimiz Beytullah’a döndü , Kabe’nin güzelliğini , gidip oraları görüp göremeyeceğimizi hasbihal ettik. Sonra da dua ettik . ’’Allah’ım inşallah , oğlumuz ile birlikte o mübarek toprakları görmek nasip olur’’ dedik.

Artık hayatımızın her anında , her bir zerresinde sende varsın. Sensiz kurduğumuz bir hayal , sensiz tatmayı düşündüğümüz bir hal yoktur.

Allah(c.c) nasip eder sen dünyaya gelirsen , sevincimiz katlanacaktır. Allah(c.c) seni salih bir evlat olarak yetişmemizi nasip etsin.

Allah(c.c)’ın rahmeti, bereketi ve selamı üzerine olsun oğlum…

Baban…

Vural Egemen SARIGÖZ
03/01/2011

Son Yorumasyonlar

 
Ana Sayfa | Reklam Ver |İletişim
Copyright © 2013. Oğlum'a Mektuplar - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kopyalama yapılamaz!..